Türrk televizyon tarihinin en iyi dizilerinden biriydi. umur bugay’ın bence yoksuldan sonra kaleminden çıkan en iyi eser.
türk dizilerinin en büyük çıkmazlarından olan hayatın rutinini işleyebilmek, tematik olmak, tek bir alana odaklanıp sabit bir alandaki sabit insanları anlatabilme sorununa 24 bölümlük bir cevap gibi yazlıkçılar.
Künye
Format | TV dizisi |
---|---|
Tür | Aile Komedi Macera Duygusal |
Senarist | Yalçın Yelence Umur Bugay Hakan Haksun Elvan Pektaş Deniz Asaf Köksal |
Yönetmen | Yalçın Yelence |
Başrol | Engin Şenkan Ayşe Kökçü Ercan Yazgan Sıdıka Şenkan Güzin Özipek |
Ülke | Türkiye |
Dili | Türkçe |
Sezon sayısı | 6 |
Bölüm sayısı | 36 (bölümleri listesi) |
Yapım | |
Yapım şirketi | Bugay Yapım |
Yayın bilgileri | |
Kanal | TRT 1 (1993-1994) Star TV (1994-1998) |
Yayın tarihi | 1 Ağustos 1993 – 4 Ekim 1998 |
sizi içine çekiyor ve burhaniye ören’de bir yazlık sakini haline getiriveriyor. karakterlerin artık bir alışkanlığına dönüştürülmüş sürekli tekrarlanan replikler, hareket tarzları ve oyuncuların mükemmeliyeti diziyi cidden harika kılıyor.

yazlıkçılar kendi alanında bir eşik. ben halen o eşiğin aşılabildiği kanaatinde değilim. ekmek teknesi ve sultan makamıona biraz yaklaşmış olsa da geçebildiğini söylemek oldukça güçtür. zira ağdalı bir anlatım, icat edilmiş dramlar, tiplemeleri saf/salak/cahil hale getirerek izleyiciyi güldürme çabaları olmadan bir yaşayışın tüm detaylarını bize vermekte oldukça başarılı olmuş, güldürmüş ve keyifle izlettirmiştir kendini. bir avrupa yakası nı yada gülse birsel’in kaleminden çıkan bir diğer sitcom yalan dünyayı yazlıkçılar ile birlikte izlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız. örnek olarak yazlıkçılardaki karpuzcu tiplemesinin serkeşliği, hayata tutunma çabasında kendini acındırırken kadınları bakışları ile taciz eden bağrı açık bir magandaya dönüşümünü son derece akışında izleriz. bu dönüşüm tipik bir figürün ruh halleridir. senarist bunlarda bir duygu icat etmez, bilakis bir davranışı keşfeder. sitcomlarımızda ise bu anlatı oldukça çalakalem ver gerçeklikten uzaktır. başkonsolos ümran’ın damatları selim’i sürekli dışlaması, kültürel birikimini saldırgan bir hale büründürmesini de yine oldukça neşeli bir şekilde izlerken, avrupa kültürünü özümsemiş lümpen bir türk diplomatın, geleneğe karşı nasıl mesafeli ve eleştirisel durduğuna şahit oluruz.
özetle yazlıkçılar bugün sinema alanında tez yazan öğrencilerin, akademinin ve eleştirmenlerin üzerinde çok fazla durup detaylıca incemeleri gereken klas bir yapımdır. bir tatil dizisi değildir.